O’na iyi bakın.
Çünkü, yaşadığımız tek yer orası:
Vücudumuz.
Öylesine güçlü, öylesine dayanıklı ki.
Ona hayran olmamak, onu sevmemek düşünülemez.
Her yeni gün, vücudumuzdaki bir yeni özellik keşfediliyor.
Birkaçına bakalım mı?
İnsan doğduğunda, vücudunda tam tamına 300 adet kemik bulunur. Büyüdükçe ve geliştikçe bu kemikler gelişir, kemikleşir. Birbirine kaynayan kemikler, insanın yetişkinlik döneminde 206’ya düşer. Granit kadar sağlam olan bacak kemikleri 9 ton ağırlığı dahi kaldırabilir.
Vücudumuzda dolaşan damarların toplam uzunluğu 96 bin kilometreyi bulur. Bu mesafe ile Dünya’yı neredeyse üç kez baştan sona dolaşabiliriz.
İnsan gözü o denli hassastır ki, Dünya düz olsaydı, 60 kilometre uzaklıkta bulunan yanan bir mumu görebilirdik.
İnsan beyni dakikada 1000 kelime okuyabilir.
30 dakika içinde insan vücudundan çıkan ısı yaklaşık 4 litrelik bir suyu kaynatabilir.
İnsan beyni bir bilgisayar olsaydı saniyede 38 katrilyon işlem yapabilirdi. Dünyanın en güçlü bilgisayarı olan BlueGene bu rakamın ancak binde ikisini yapabilir.
Göz kaslarımız günde 100 bin kez kasılır. Bu miktar, bacak kaslarımızın 80 km yol yürürken yaşadığı kasılmaya eşdeğerdir.
El veya ayağımızda yeni bir tırnağın baştan sona büyümesi yarım sene alır.
Her bir böbrekte bulunan 1 milyon civarındaki filtre, her dakika 1,3 litre kan temizler ve 1,5 litre idrar boşaltır.
İnsan beyninin depolayabileceği bilgi miktarı Encyclopedia Britannica’nın içindeki bilgiden 5 kat fazladır.
‘İnce Bağırsak’ diyoruz ama kalın bağırsağımızdan çok daha uzundur; bir insanın boyunun dört katı kadardır. İçeride çok fazla dolanarak, karın boşluğuna sığmayı başarır.
İnsan kalbinin yarattığı basınç, kanı 10 metre yüksekliğe fışkırtmaya yeterlidir.
Midemizdeki asit bir jileti eritebilecek kadar kuvvetlidir.
İnsan akciğerinin yüzey alanı bir tenis kortunun alanı kadardır.
Bilim adamları, karaciğerin 500’ün üzerinde fonksiyonunu bulmuşlardır.
Kalbimiz gün içinde 100 binden fazla çarpar ve gün içerisinde bir tırı 32 km götürebilecek kadar enerji üretir.
SON SÖZ: Vücudunuza iyi bakın. Çünkü yaşadığınız tek yer orası.
