Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

 

NEDENLER

Yeryüzünden yükseklere çıkıldıkça hava basıncı azalır. Uçaklar yeryüzünden çok yükselmeleri nedeniyle düşük hava basınçlarına maruz kalırlar. Normalde uçakların seyrettiği 8000 metre gibi yükseklikler insanın yaşam sürekliliğini sağlayabilecek ortamlar değildir. Bu basınç farkı uçakta bulunan bazı makineler yardımı ile düzenlenir. Ancak bugün en gelişmiş uçaklarda dahi uçağın içindeki basınç normal yükseklikler ya da deniz seviyesine kadar çıkartılamaz. Bu düşük basınç bir takım sorunları beraberinde getirir. Sorunların ana nedeni bir fizik kuralı ile açıklanabilir. Bu kural şöyle der “belirli hacimdeki bir gazın basıncı azalırsa, o gazın hacmi artar”.
Bu hacim artışı vücudumuzda hapsolmuş (etrafı kapalı) hava olan her bölgemizde genleşme ve sorunlara neden olacaktır. İnsan vücudunda havanın hapsolduğu alanlar bağırsaklar, orta kulak, diş dolguları, yüz kemiklerimizin içindeki hava keseleri (sinüsler) gibi alanlardır. Hatta bazen bazı insanların (sigara içen, uzun boylu zayıf ve atletik yapılı insanlar) akciğerlerinde olabilen hava kesecikleri bu genişleme eğilimi nedeniyle uçuş sırasında patlayabilir. Benzeri sorunları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

Nefes Darlığı: En önemli ve sorun yaratan neden hava basıncının düşmesi ile havanın içerdiği oksijen miktarının seyrelmesidir. Bu düzeyde oksijen azalması normal insanlar tarafından kolayca baş edilebilecek bir durumken, özellikle kalp ve akciğer hastalığı olanlarda nefes darlığı yapabilecektir.

Sık nefes alıp verme: Özellikle havadaki oksijenin yetersizliği nedeniyle ve bazen de uçakta olmanın yarattığı huzursuzluk nedeniyle insanın soluk sayısının onu rahatsız edecek kadar artmasıdır. Asıl sorun alınan oksijenin az olmasından daha çok, fazla miktarda karbondioksitin nefesle kaybıdır. Her hastada nefesi hızlandıran psikolojik nedenler yerine oksijen azalmasının ilk önce akla getirilmesi gerekir. Çünkü oksijen azlığı daha önemli ve hemen müdahale gerektiren bir sorundur. Özellikle ellerde dudaklarda uyuşma, kramplar, bilinç değişiklikleri ve komaya kadar giden durumlara neden olabilir.

Karın şişliği: Bağırsaklarda hapsolan gazın genişlemesi ile karın ağrısı ve şişliği meydana gelebilir.

Kulak ağrısı: Örneğimizde de geçen bu rahatsızlık; insanların orta kulaklarındaki hapsolan havanın, uçuşta yükselme ve alçalmalar sırasında önce genişleyip sonra büzülerek o bölgedeki yaşayan dokulara zarar vermesi ile ortaya çıkar.

Diş ağrısı: Aynı nedenlerle eğer ağzımızda iyi yapılmamış ve içerisinde hava bırakılmış bir dolgu varsa özellikle yükseliş sırasında genişlemeye çalışan gaz diş ağrısına neden olur.

Akciğer yaprakları arasına hava girerek soluma güçlüğü yaratması: Son derece önemli ve yaşamı tehdit edici bir durumdur ve hemen hekim müdahalesi gerektirir. Genellikle önceden akciğerinde hava dolu kistler olan, sigara içen uzun boylu genç erişkinlerde görülebilir. Akciğeri saran yapraklar arasına hava girmesi ile ilgili tarafta akciğer dokusu havalanamayacağı için soluma güçlüğü olacaktır.

BELİRTİLER

  • Nefes darlığı,
  • Sık soluk alma,
  • Kulak ağrısı,
  • Diş ağrısı,
  • Şişkinlik ve karın ağrısı,

 

İLKYARDIM

İlkyardım uygulamaları her sorun için ayrı ayrı anlatılabilir. Ayrıca sorunun meydana gelmemesi için neler yapılabileceğine de bu bölümde değinilecektir.

Nefes darlığı ve sık nefes alıp verme: İlkyardım gönüllüsü öncelikle hastanın solumasını engelleyecek giysileri varsa (gömlek yakası, kravat,.. vs) bu giysilerin sıkıntısından hastayı kurtarmalıdır. Hemen kabin görevlileri ile temasa geçerek sorunu yetkililere bildirmelidir. Hastanın ağızdan bir şey almasını engellemeli ve böylece nefes borusuna yiyecek veya içecek kaçma riskinden hastayı korumalıdır. Nefes darlığında hastaların en rahat soluk aldıkları pozisyon oturur pozisyondur. Mümkünse hasta rahat ve ferah bir alanda oturtulmalıdır. Uçakta oksijen her zaman temin edilebilir. Bu hastalara kabin ekiplerinin yardımı ile oksijen verilebilir. Eğer normal yaşantısında kullandığı nefes açıcı ilaçları varsa kullanmasına yardımcı olunabilir.

Karın şişliği: Bunların başında uçuştan 1-2 saat öncesinden sonra, uçağın yükseleceği en yüksek irtifaa ulaşıncaya kadar ağızdan madde alımını kısıtlamaktır. Özellikle de gaz yapıcı besinler, gazlı içecekler bu dönemde alınmamalıdır. Sakız çiğnemek de bu dönemde gaz yutulmasına neden olacağından önerilmez. Eğer her şeye rağmen sorun ortaya çıkarsa hasta öncelikle rahat bir ortama alınıp yatar pozisyona getirilir. Pantolon kemeri gibi karnına bası yapan maddeler varsa gevşetilir. Şişman ve akciğer-kalp hastalığı olanlarda bu şişkinlik nefes darlığı da yaratabileceği için gerekirse yukarıda nefes darlığı için belirtilen uygulamalar yapılabilir. Özellikle okyanus ötesi uzun uçuşlarda nem oranı düşüklüğünden daha kolay etkilenebilecek olan yaşlılar ve iki yaş altı çocukların düzenli ve yeterli sıvı alımlarının sağlanması önemlidir.

Kulak ağrısı: Genellikle östaki borusu irtifa kazanılırken orta kulak basınç değişikliğini dengelediğinden sorun yaşanmaz. Ancak inişte östaki borusu tek taraflı çalıştığı için basınç eşitlemesi orta kulakta yapılamaz ve ağrı ortaya çıkar. Ağrının oluşmasını engellemek için öncelikle bilinmesi gereken kulak burun boğaz enfeksiyonlarının uçuştan kaçınılması gereken durumlar olduğudur. Ayrıca en yüksek irtifaa vardıktan sonra iniş başlaması ile orta kulak basıncını eşitlemeye yönelik olarak esneme, sakız çiğneme ve ağzı ve burnu kapatarak ıkınma hareketlerinin yapılması uygun olur. Bu manevralar orta kulakta basınç eşitlemesine yardımcı olur. Kulak ağrısının ortaya çıktığı andan sonra da bu eşitleme hareketleri ağrıyı azaltabilir.

Diş Ağrısı : İnsanın uygun olmayan diş dolgusuna bağlı ortaya çıkabilen bu ağrıyı önceden tahmin etmesi olanaksızdır. Uçuş sırasında yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Ağrı kesici kullanılabilir. Ancak uçuş sonrası bir diş hekimine başvurarak mutlaka dolguyu değiştirmek gerekir.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Paylaş
Önceki İçerikKULAĞA YABANCI MADDE KAÇMASI
Sonraki İçerikDAĞCILIK VE YÜKSEK İRTİFA HASTALIKLARI
Dr. Ülkümen Rodoplu
Dr. Ülkümen Rodoplu, evli ve 2 çocuk babasıdır. Aile, iş ve akademik yaşamındaki başarılarının yanı sıra, tüple dalış, uzun mesafe koşu ve Motor Touring– Harley Davidson gibi ilgi alanları bulunmaktadır. Yaşamının her alanında “proje“üretme” ve “eylem” konusuna önem veren Dr. Ülkümen Rodoplu “Daha Çağdaş bir Türkiye” için değer katacak çalışmalarda bulunmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here