KALP KRİZİ
Türkiye’de, hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin yüzde 45’ine kalp ve damar hastalıklarının sebep olduğunu biliyoruz. Bu, her 3 kişiden birinin kalp – damar hastası olduğu anlamına gelir.
KALP VE DAMAR HASTALIKLARINDA RİSK FAKTÖRLERİ:
Yaş faktörü, hastalığın en büyük risk unsurlarındandır. Kadınlarda 65, erkeklerde ise 45 yaşın üzerindekilerde risk artar. Kalp hastalıkları erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. İkinci risk faktörü genetik unsurlardır. Eğer anne, baba, kardeş gibi birinci dereceden akrabalarda kalp hastalığı olan ani ölüm, felç geçiren varsa o kişide de risk artar ve mutlaka düzenli olarak kontrol altında olması gerekir. Şeker hastalığı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon olan kişilerde de risk fazladır. Aşırı kilo, hareketsizlik, stres, sigara ve alkol kullanımı da kalp ve damar hastalıklarında riski arttıran faktörlerdir. Gelişmiş ülkelerde hastalıktan kaynaklanan ölümler en fazla kalp ve damar hastalıklarından meydana geliyor. Ani ölümlerin yüzde 90’ı kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Bu hastalıklar sadece bizim değil bütün dünyanın en önemli sağlık sorunlarının başında gelmektedir..
Türkiye’de yapılan sağlık araştırmalarında her 3 kişiden birinde hipertansiyon hastalığı olduğu ortaya çıktı. Bunun yanında hipertansiyon hastası her 3 kişiden ikisi hastalığının farkında değil. Bu durum hastalık kontrol altında tutulmadığı için büyük ölüm riskidir. ABD’de nüfusun yüzde 29’u, Avrupa’da yüzde 44’ü, Türkiye’de ise yüzde 31.8’i hipertansiyon hastası. Tansiyon hastaları mutlaka düzenli olarak kontrol altında olmalıdır. Ancak her 5 hastadan dördünde kan basıncı kontrolü yeterli değil. Her 3 tansiyon hastasından birinde ise geç tanı ve yetersiz tedavi söz konusudur.
KALP KRİZİ BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Göğüste sıkıştırıcı veya baskı tarzında ağrı, dolgunluk hissi en sık rastlanan yakınmadır. Bu, başlangıçta gelip geçici olabilir. Bu ağrı eğer, 15 dakikadan uzun sürüyorsa kalp krizi akla gelmelidir. Kısa süren ağrılar spazm ile ilgili olabilir. Kalp krizinin öncüsü niteliğindedir ve “nasıl olsa geçer !” diye vakit geçirilmemelidir. Göğüs ağrısı omuza, kollara, sırta, çeneye, mideye yayılabilir.
Sersemlik hissi, terleme, bulantı-kusma, nefes darlığı, çarpıntı, soğuk terleme veya baş dönmesi de göğüs ağrısına eşlik edebilir veya tek başına ilk belirti olabilir.
İLKYARDIM
1. 112 Acil ambulansı arayın. Mecbur kalmadıkça böyle bir hastayı kendi aracınızla Acil Servis’e götürmeyi düşünmeyin.
2. Kanın damar içinde pıhtılaşmasını geciktirmek için 300 mg midede çözünen aspirinlerden 1 adet çiğneyin, bütün olarak içmeyin.
3. Eğer önceden size önerilen dil altı ilacı varsa bir tane alınabilir.
Risk faktörlerine sahipseniz kalp krizini düşündüren belirtiler başladığında mutlaka 112 Ambulansı arayın. Yanılmanız size hiçbir şey kaybettirmez ama haklıysanız hayatınızı kazandırır.
Şuuru kapalı biriyle karşı karşıya iseniz öncelikle hava yolunu açık olup olmadığına, soluk alıp almadığına daha sonrada nabız ve tansiyonuna bakılmalıdır. Sırasıyla bu üç basamak sağlanmalı sonrasında hasta vakit kaybetmeden acil servise götürülmelidir.
ZAMAN
Kalp krizi kalp kasının ölümü anlamına gelir. Kalbi besleyen koroner damarlarda kan akımının kesilmesi sonucu kalp krizi meydana gelir. Kan akımı kesilmesi çoğunlukla damar sertliği olan bölgenin pıhtı ile aniden tıkanması sonucunda oluşur. Uzun süren spazm da kalp krizine yol açabilir. Ölen hücreler kendini yenileyemez ve onaramaz. Yerine kasılmayan yara dokusu oluşur. Bunun için zamanlama altın değerindedir. Yakınmanın başlangıcından itibaren ilk saatler çok önemlidir.Her geçen dakika daha fazla hücre ölümü demektir.
ASPİRİN
Kanın damar içinde pıhtılaşmasını geciktirmek için 100 mg midede çözünen aspirinlerden 1 adet çiğnenmesi (bütün olarak yutulmaması gerek) işe yarayabilir. Ancak öncelikle mutlaka bir acil servise başvurmak gereklidir.
KORUNMA & ERKEN DÖNEMDE YAPILMASI GEREKENLER
Öncelikle her bireyin kolesterol profili, açlık kan şekeri ve tansiyonuna göre kardiyak riskinin belirlenmesi ve risk doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Ayrıca ağır sporlarla ilgilenen kişilerin uzman hekim kontrolünde, ekokardiyografi, kalp grafisi, gerekli durumlarda ayrıntılı inceleme ile değerlendirilmesi önerilmektedir.
SON SÖZ
Kalbimiz vücudumuzun belki de en emektar organlarının başında gelmektedir. Koşar, çabalar, çalışır. O’na ne kadar bakar ve iyi davranırsak, o kadar iyi verim alabiliriz.