Fethi Sekin kahramanca şehit oldu.
Sorumluluk alarak.
Yüreğini koyarak.
Cesurca kafa tutarak, direnerek, savaşarak.
Diz çökmeden, saklanmadan, kaçmadan.
Kubilay, Hasan Tahsin gibi.
2017 ‘nin ilk saatlerinde İstanbul’un tam da göbeğinde, dakikalarca başını kaldıran herkesi kurşunlayan teröristi neden yakalayamıyoruz diye düşünürken, İzmir Adliye saldırısı geldi.
“Gavur” İzmir’e sosyal medya yoluyla davet edilen terör, karşısında bir kahraman buldu. Fethi Sekin, belki de onlarca insanı ölümden kurtardı.
Şehit olduktan sonra herkesi kenetleyen, yağmura ve soğuk havaya rağmen binlerce İzmirli’yi birleştiren kahramanımız teröre başkaldırının sembolü oldu.
Cenaze törenine katılan binler, “yapabiliriz”, “terörü yok edebiliriz” diye düşünüyordu.
TÜRKİYE GÖRDÜ
Bir yılı aşkın süredir artan terör saldırılarıyla adeta evine kapanan Türkiye, İzmir’in soğuk hava ve yağmura rağmen, Fethi Sekin ve Musa Cam şehitlerine nasıl sahip çıktığını gördü. Terörle nasıl mücadele edebileceğini, nasıl başedebileceğini anladı.
Yeni yıla “hoplayıp, zıplayarak” girenlerin, “cenazemiz var, eğlenmek olmaz” dediğini duydu.
Özgürce yaşamayı, eğlenmeyi tercih edenlerin de, bu ülke için kaygı duyabileceğini, değerleri olduğunu anımsadı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun önderliği ve hızlı kararıyla, Park İzmir’e Fethi Sekin adının verilmesine tanık oldu.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın, Belediye Meclisi ile birlikte, Osmangazi’de 579 Sokak’a şehidimizin adını verme kararı aldığını duydu.
Çiğli, Bayındır ve diğer ilçe Belediyeleri yanında resmi, özel, tüm kurum, kuruluşlarıyla şehitlerine, kahramanına nasıl sahip çıktığını gördü.
İzmir’in farkını gördü.
SON SÖZ: İlk kurşunun atıldığı İzmir, teröre karşı son kurşunun atıldığı yer olsun.