#HayvanaŞiddetSuçtur
Tarih, 13 Haziran 2019 .
Yer, Sakarya Sapanca.
Ormanlık bölgede hayvanları besleyen Nuray Aksoy, bacakları ve kuyruğu kesilen yavru bir köpek gördü. Yavru acı içerisindeydi. Annesi de çaresizlik içerisinde yaralarını yalıyordu.
Nuray Hanım, gördüğü manzara karşısında dehşete düştü. Köpek yavrusunu veteriner hekime götürdü. İlk müdahale ardından durumun ciddi olması nedeniyle İstanbul Hayvan Hastanesi’nde tedaviye alındı. Tüm uğraşlar yavruyu kurtarmaya yetmedi ve önceki gün hayatını kaybetti.
Bayram süresince, tüm Türkiye ayakları ve kuyruğu kesilen yavru köpeğin resim ve videolarını izledi.
Kara başlı yavrunun hüzünlü ve yorgun bakışları, Bayrama ve tatile damga vurdu.
Sosyal medyada en çok izlenen video, en çok beğeni alan resim zavallı yavrucağın patileri sarılmış fotoğrafı oldu.
Her evde, her köşede, her kahvede konuşuldu.
Siyasi liderlerin açıklamalarına girdi.
Yazılı basının ilk sayfasına, görsel basının ana haberine konu oldu.
Köşe yazarlarının gündeminde yer buldu.
Cumhurbaşkanı adaylarının söylemlerine kadar ulaştı.
Vahşet.
Manyaklık.
Kindar nesil.
Travma geçiriyoruz.
Be hey canavarlar.
Değer ucuzlaması.
Bir sonraki katliama kadar “sıradan” açıklamalar unutulup gidecek. Minik yavru köpek unutulacak ama ülkemizin kanayan bir yarası sürüp gidecek. Hayvana şiddet devam edecek.
VAR MISINIZ ÇÖZÜME ?
Çözüm, zor değil. Hayvan hakları yasasının ivedilikle çıkması zor olmasa gerek.
Yaşadığımız topraklarda, soluduğumuz havada, içtiğimiz suda her canlının en az biz insanlar kadar hakkı olduğunu düşünmemiz gerekir. Ancak, o zaman bencillikten kurtulabiliriz.
Hadi, yapalım. Sokakta sahipsiz köpek, canlı kalmasın. Açalım evlerimizi. Sahip çıkalım.