Çağdaş dünya bugünlerde endüstri alanında geleceği konuşuyor.
Türkiye, eğitimde hurafeleri.
Çağdaş dünya tarımda devrimi konuşuyor.
Türkiye toprağını boş bırakana, havadan para veriyor.
Dünya, gelecekte robotlar tüm işleri ele geçirirse, işsizlik artar mı acaba diye düşünürken;
Türkiye, cihatın ne olduğunu bilmeyene matematik öğretmenin anlamsız olup olmadığını tartışıyor.
Finlandiya’da kan yerine geçen bir sıvı keşvedilirken,
Türkiye’de evrim teorisinin okullarda ders olarak öğretilmesinden vazgeçiliyor.
GELECEK KİME AYDINLIK ?
Endüstri 4.0, terim olarak dördüncü sanayi devrimi anlamına gelmektedir.
İlk sanayi devrimi, su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluyken, onu ikinci sanayi devrimi olan elektrik enerjisi yardımı izledi.
Daha sonrasında ise üçüncü sanayi devrimi olan dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı.
Yeni eğitim müfredat programı taslağında, 15 Temmuz darbe girişiminin ilk kez 6’ncı sınıfta okutulan sosyal bilgiler dersinde yer alması öngörüldü.
Endüstri 4.0 terimi ilk olarak 2011 yılında Hannover Fuarı’nda kullanıldı. Ekim 2012 yılında ise Robert Bosch GmbH ve Kagermann, çalışma grubu oluştururak hazırladıkları dördüncü sanayi devrimi öneri dosyasını Alman Federal Hükümeti’ne sundu. 8 Nisan 2013 tarihinde Hannover Fuarı’nda ise çalışma grubu Endüstri 4.0 nihai raporu sunuldu.
Yeni dönemde akademik bilgi yoğunluğu azaltıldı. Öğrencileri zorlayan ve özel ders, ek kaynak ihtiyaçları doğuran, üst öğrenim düzeyine bırakılacak konular ayıklandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde, “Akıllı Üretim Liderlik Koalisyonu” kuruldu. Bu koalisyon, imalatçılar, tedarikçiler ve teknoloji şirketlerinin kar amacı gütmeyen bir organizasyonudur. Amacı, üretim analizlerinin doğru yapılmasını kolaylaştırmak için geniş kitlelerle iletişim kurmak, platform ve ortak altyapı gelişimi için AR-GE faaliyetlerinde bulunmak, uygulama ve reklam grupları oluşturmaktır.
Eğitim müfredat taslağında yaratıcılığı ve sorgulamayı artırmaya yönelik tek bir öneriye yer ayrılmaması düşündürücüdür.
Endüstri 4.0 ile birlikte, işçi gücünden teknoloji kontrolüne geçen sistemler sayesinde makine kontrolünün artması sağlanmaktadır.
Yeni müfredata göre, lise son sınıf biyoloji dersinin müfredatında yer alan, “Hayatın başlangıcı ve evrim” ünitesi çıkarıldı. Evrim ünitesi, “Canlılar ve çevre” başlıklı bir ünite ile değiştirildi. Ünitede öğrencilere çevre şartlarının genetik değişimlerin sürekliliğine olan etkileri anlatılacak.
Endüstri 4.0 sayesinde otomatik sistemler sayesinde ihtiyaç olan iş gücü azalacak.
İlkokul birinci sınıf müfredatında Atatürk ile ilgili konularda da değişiklikler yapılması planlandı.
Endüstri 4.0 sisteminin sosyo-ekonomik çalışma hayatına olan etkisi hissedilecek. Sanayi farklı bir değer kazanarak pazarda bu entegrasyonu sağlayanlar büyük paya ulaşacak.
Taslakta “Atatürk’ün hayatını bilir” başlığında, “Görsel ve işitsel materyallerle Atatürk’ün sadece doğum yeri, anne ve babasının adı, ölüm yeri ve Anıtkabir üzerinde durulur” denildi. Atatürk ilkeleri, fikirleri çıkarıldı.
Endüstri 4.0 sistemindeki üretim, makinelerin hizmet sunduğu ve ürünlerle gerçek zamanlı olarak bilgi paylaştıkları bir sisteme benzetilmektedir. Bu sistem sayesinde bir ürünün radyo sinyalleriyle ilettiği bilgiler, üretimin başından itibaren dijital ortamda saklanmasına olanak sağlanmaktadır. Bu şekilde bir siber-fiziksel sistem ortaya çıkmaktadır.
SON SÖZ: Dünya endüstride dördüncü devrime geçerken, biz bu eğitim modeli ile sınıfta kalmaya, sıfır çekmeye devam ederiz. Bu taslakla çocuklarımızın çağdaş dünyada yeri yoktur.