7 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlandı.
Bakanlar Kurulu kararıyla, 30 Ekim’den itibaren, saatlerin 1 saat geri alınmasına son verildi ve yaz saati kalıcı hale getirildi.
1973’ten bu yana her yıl, Mart’ta bir saat ileri alınan saatlerin, Ekim’de bir saat geri alınmasına son verilmesiyle, Türkiye artık zamanı GMT+3 diliminde sabitlemiş oldu.
Bu, Türkiye’nin Ortadoğu ve bazı Afrika ülkeleriyle saat farkının kalkması, Avrupa ülkeleriyle saat farkının 1 saatten 2 saate, İngiltere ile de 2 saatten, 3 saate çıkması demektir.
Türkiye gibi GMT +3’ü sabit zaman dilimi olarak kullanan diğer ülkelere bakalım: Irak, Etiyopya, Tanzanya, Madagaskar, Kuveyt, Batı Rusya, Yemen, Somali, Sudan, Cibuti, Beyaz Rusya, Suudi Arabistan, Kenya, Uganda ve Katar.
GMT- Greenwich Mean Time, başlangıç meridyeni üzerinde bulunan ortalama güneş zamanıdır. Greenwich, Londra’nın güneyinde bulunan bir semtin adıdır.
NEDEN VAZGEÇİYORUZ ?
Yaz saati uygulaması (YSU) herhangi bir ülkede veya bölgede gün ışığından, sabahları daha az, öğleden sonra daha çok yararlanmak üzere, saatlerin belirli bir miktarda değiştirilmesidir.
Çağdaş YSU ilk defa Yeni Zelandalı bir böcekbilimci olan George Vernon Hudson tarafından önerildi. Vardiyalı bir işte çalışan Hudson, böcek toplamak için yeterli zaman bulmaktaydı. Öyle ki, bu onu gün batımından önceki son saatlerin önemini sorgulamaya itti. 1895 yılında Hudson, bir bildiri ile iki saatlik bir değişimi kapsayan yaz saati uygulamasını önerdi.
YSU amacı basittir:
Gün ışığından daha çok yararlanmak.
Bunun enerji tasarrufuna katkısı olacağını anlamak için uzman olmaya gerek yoktur.
Öğlen saatlerine bir saat daha eklemek, trafik kazalarından kaynaklanan ölüm oranlarını da azaltmaktadır. Uygulamanın sağlık ve suç oranları üzerindeki etkisi çok olmasa da belirgindir.
Türkiye, YSU’ndan vazgeçerek, sadece enerji tasarrufundan değil, ortak uluslararası uygulamalardan da vazgeçmiş olmaktadır.
Uluslararası ortak uygulamalardan vazgeçildiğinde e-posta uygulamaları 1 saatlik kayma ile çalışacak, Türkiye’de temsilciliği bulunan uluslararası şirketlerin merkezle iletişimde sıkıntıları büyüyecek ve backuplarda sorun yaşanacaktır.
30 Ekim’den itibaren dünyanın önde gelen finans merkezleriyle, İstanbul arasındaki saat farkının büyüyecek olması kaygı vericidir.
Borsa İstanbul (BİST), kapanış saati itibariyle, artık Wall Street’i, ABD piyasalarını yakalayamayacak. Londra, Paris, Frankfurt gibi Avrupa borsaları ve finans piyasaları ile ortak işlem süreleri, 2-3 saat azalacak. Londra’da borsa, bankalar, işyerleri 09.30’da mesaiye başladığında, Türkiye’de öğle tatili olacak.
İHRACATTA 13 MİLYAR DOLARLIK KAYIP
Türkiye’nin en büyük ekonomik ortağı olan AB ile farkın, 2-3 saate çıkmasının ciddi sıkıntılar yaratacağını dile getiren İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ihracattaki kaybın 13 milyar doları bulacağını öne sürdü.
Tanrıverdi, “Avrupa ile çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybedeceğiz. Türkiye saat tanımında ve elektronik ortamlarda Ortadoğu ülkesi olarak görünecek. Bu görüntü, AB’ye girmeyi hedefleyen ve bunun için yıllardır emek harcayan Türkiye’nin yararına olmayacak. Ülke algısını düzeltmeye çalıştığımız bir dönemde alınan bu kararın, beklenen faydayı sağlamayacağını düşünüyorum.” dedi.
SON SÖZ: 30 Ekim 2016 tarihi, çağdaş dünyadan biraz daha uzaklaştığımız gün olarak anılacak. Bir saat fark bazılarına önemli görünmeyebilir; dünyanın dönercisi kalmak isteyebilirler. Türkiye bunu haketmiyor.