Corona bitti mi ?
Salgın durdu mu ?
İkinci dalga gelecek mi ?
Aşı çalışmaları sonuca ulaştı mı ?
Tedavi bulundu mu ?
Bu sorular bugünlerde, tüm dünyanın ortak sorularıdır.
Corona virüs, COVID – 19, 213 ülkede etkisini göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 8 Haziran 2020 itibariyle tüm dünyadaki olgu sayısı 7 milyon 91 bin 643’tür. Ölen sayısı 406.192 dir. Halen 3 milyon 224 bin 381 kişide hastalık devam etmektedir. 53,753 kişi (yüzde 2) ciddi durumdadır.
Dolayısıyla, Corona bitmedi.
Salgın bitmedi.
Aralık 2019’un son günlerinden başlamak üzere bütün dünyanın bir numaralı sorunu olan COVID- 19’un uzunca bir süre daha gündemde kalacağı anlaşılmaktadır.
Türkiye’de bugüne kadar 170,132 kişi hasta oldu. 4692 kişi yaşamını yitirdi. 137,969 kişi iyileşti. 27,471 kişi hala tedavi görmektedir. 613 hasta ciddiyetini korumaktadır.
1 Haziran 2020 tarihinde Türkiye’de restoran, kafe, otel, alışveriş merkezlerinin açılmasıyla birlikte “normalleşme” süreci başladı.
COVID-19 yüksek ateş, halsizlik, öksürük ile seyreden bir solunum yolu, akciğer hastalığı olarak düşünüldü. Ancak, son araştırmalarda, sadece bir akciğer hastalığı olmadığı, bir damar hastalığı olabileceği yazılmaktadır. Son bilimsel makalelerde, damarda yaygın bir inflamasyonun varlığından bahsedilmektedir. Bu durum da COVID-19’un birçok sistemi tutabileceği olasılığını akıllara getirmektedir.
Tüm dünyada üzerinde durulan önemli bir başka husus ta hastalığı ayakta, hafif belirtilerle geçirenlerde kalıcı hasarların ortaya çıkmasıdır. Gelecekte, diğer birçok organın da olumsuz etkilenmiş olabileceği sürpriz olmamalıdır.
ŞİMDİ NE YAPALIM ?
Rahatlama, bitti ve hastalığı yendik algısı, salgının yeniden alevlenmesine neden olabilir.
Geçen dört aylık süreçte evde kalmaktan kaynaklanan anksiyete, depresyon gibi sorunlar ile karşı karşıya kaldık. Hareketsizlik beraberinde obezite, hipertansiyon, diabet ve eklem hastalıkları sorunlarını artırdı.
Sokağa çıkmaya başladığımız ve Corona salgını tamamen bitmediği için hastalığa yakalanma olasılığı da devam etmektedir. Bu nedenle korunma önlemlerine bugünlerde çok daha fazla dikkat etmeliyiz.
“Kişisel Eylem Planımız” olmalı ve sosyal mesafe kuralına, maske kullanmaya, el yıkamaya ve elimizi, yüzümüze götürmemeye her zamankinden daha fazla dikkat etmeliyiz.
Geçen süre içerisinde sağlıklı bireylerin, sağlıklı yaşayan, iyi ve doğru beslenen bireylerin yakalansa bile hastalığı kolayca atlatabildiğini gördük. Burada en önemli husus bağışıklık sistemimizin güçlü kalmasıdır.
Bağışıklık sistemimizin güçlü kalması için öncelikle mutlu ve huzurlu kalabilmemiz, sağlıklı beslenmemiz, düzenli spor, egzersiz yapmamız, kaliteli uyuyabilmemiz çok önemlidir. Başta C vitamini ve antioksidanlar olmak üzere besin takviyeleri ile beslenmemizi desteklememiz gerekmektedir.
SON SÖZ: Bitmedi; biraz daha gayret.
