Türkiye, geçtiğimiz hafta TBMM’nde yapılan Anayasa değişikliği ile ilgili maddelerin görüşülmesine odaklandı.
Meclis oturumları, maddeler üzerine yapılan yorumlar, farklı partilerin görüşleri Meclis TV’den naklen yayınlanmadı. Ancak, yaşanan tartışmalar, kavgalar, sataşmalar her kanalda neredeyse birinci haber oldu.
Geleceğimizi yakından ilgilendiren böylesine önemli bir sürecin, sadece magazin boyutu ile akıllarda kalması şaşırtıcı.
Maddelerin içeriği, ne anlama geldiği yerine kimin yumruk attığı, kimin neden, nasıl, kim tarafından ısırıldığı, darp edildiği konuşuldu. Hal böyle olunca, Anayasa değişikliği, yaklaşan referandum sokağın, dolayısıyla halkın önceliği olamadı.
ÇİĞLİ’DE
Geçtiğimiz cumartesi günü İzmir Çiğli halk pazarında alışveriş yaparken pazarcı Bülent’e sordum:
“- Ne dersin Bülent ? Anayasa değişiklik paketi Meclis’ten geçer mi ?”
Bülent yüzüme baktı:
“- Geçer hocam, Meclis’ten geçer”.
Sordum:
“- Dün hangi maddeler geçmiş ? Öğrenebildin mi ?”
“- Hocam, valla maddeleri bilmem ama Cumhurbaşkanı her şeyi kendisine bağlamış”.
Bülent iki kilo domatesi torbaya yerleştirirken şunu da ekledi:
“- Hocam, akşam vakti oldu. Daha tezgahtaki malın yarısı bile satılmadı. 8 liraya domates olur mu ? Önce bunu halletsinler. Kimin yönettiği, nasıl yönettiği fark etmez”.
BORNOVA’DA
Geçtiğimiz Pazar günü Bornova Osmangazi Mahallesinde bir cenazeye katıldım. Cami avlusunda beklerken hemen yanımdaki sohbete kulak misafiri oldum:
“- Nereye gitse, hangi kapıyı çalsa, iş yok. Oğlanı okuttuk, yetiştirdik. Mühendis oldu. Başvurduğu her yer, “eleman ihtiyacımız yok” diye geri çeviriyor. Çocuk bunalımda”.
“-Bizim gelini de işten çıkardılar. Bornova meydanda bir giyim mağazasında çalışıyordu. Maaşını düzenli alamıyordu ama hiç değilse bir işi vardı. Mağaza kapanıyormuş. Kızı da çıkardılar”.
VAPURDA
Pazartesi sabah Konak vapurunda karşılaştığım bir meslektaşımla yaptığım sohbetin konusu da Anayasa değişikliği ve Başkanlıktı.
Okuyan, düşünen, araştıran bir hekim.
Sordum:
“- Birinci tur görüşmeler bitti. Şimdi ne olacak ?”
Bilmiyordu. Söyledikleri sosyal medyada okuduklarıydı. “Rejim değişecek. Cumhuriyet risk altında. Cumhurbaşkanı yurtdışına çıkarsa yerine vekaleten bakan kişi, Meclisi feshedebilir. Tüm bu olan biten aslında Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan bir FETÖ operasyonu. Gazi Meclis tamamen kapanıyor”.
Geleceğimizi böylesine ilgilendiren konuda bir referanduma giderken ne olup bittiğini tam olarak, bütün ayrıntılarıyla anlayan, anlatan var mı ?
Vatandaşın, maddelerin içeriği yerine, kimin ne dediği, nasıl vurduğu ile ilgilenmesi düşündürücü değil mi ?
Yoksa, asıl istenen bu mu ?
SON SÖZ: Vatandaşın önceliği ile Meclis’te konuşulanlar aynı olduğu gün, sorunlarımızın çözülmeye başladığı gün olacak.
