Çocuklarımızı yaşatamıyoruz.
Çocuklarımız hayal kurup, oyun oynayacakları yaşta yanarak, boğularak, tecavüze uğrayarak ölüyor.
Yolunu şaşırmış bir kurşun ile.
Devrilen bir otobüsün içinde.
Okulda tecavüze uğrayarak.
Güvenip verdiğimiz öğrenci yurdunda dumandan boğularak, yanarak.
Soğuk nedeniyle ölen, açlıktan can veren bile var.
Her yıl yüzlerce çocuğumuz suda boğularak ölüp gidiyor.
Sigortası yok; iş kazasında onlarcası ölüyor.
Alperen, geçtiğimiz hafta tüm ülkeyi yasa boğdu. Hepimizin evine, gündemine girdi.
Adli soruşturma devam derken, onlarca yorum yapıldı durdu. Okul servisi yapan araçta unutulmasının sorumluluğu servis şoförüne, kreş sahibine bağlandı. Ailesinin 9 saat süreyle neden bir kerecik aramadığı soruldu.
Ölüm nedeni havasızlık denildi, aşırı sıcak nedeniyle sıcak çarpması olabileceği söylendi. Hatta, acaba çocukta kronik bir hastalık mı var diye düşünüldü.
Alperen’i öldüren ana sebebin, ülkemizin son yıllarda en büyük sorunlarından olan yasa tanımazlık, duyarsızlık, sorumsuzluk, adamsendecilik olduğu bu olayda da konuşulmayacak. Sorgulanmayacak. Kreşin ruhsatsız olması, aracın odaya kaydının olmaması, kreşte çalışanların lisansının bulunmaması, araç annesinin sigortasız çalışması gibi nedenler yukarıdan aşağı yazılacak ve asıl sorumlu olan unutulup, bir sonraki faciaya kadar rafa kalkacak.
11 Mayıs 2017 tarihinde Gaziantep’te sokakta yapılan nişanda, ateşlenen tabancadan çıkan kurşunun boğazına isabet etmesi sonucu ölen ilkokul öğrencisi 10 yaşındaki Alican Üzüm’ü öldüren kurşunun atıldığı silahın sahibi aranırken, bir başka düğünde maganda kurşunları havada uçuşmaya devam edecek.
5 Haziran 2016 tarihinde Osmaniye’de geziden dönen öğrencileri taşıyan otobüs, sürücünün direksiyon kabiliyetini yitirmesi sonucu sulama kanalına devrildi. Kazada 6 öğrenci hayatını kaybetti. Olayın, sürücünün hatalı sollama yapması ile ortaya çıktığı anlaşıldı. Okul gezilerine giden araçların teknik bakımlarının olup olmadığı konuşuldu. İl dışına çıkacak olan okul otobüslerinin Valilik onayı alması kararlaştırıldı. Soruşturma sürerken, ülkenin farklı dört yerinde daha okul gezisi yapan otobüs kazası haberi gelmeye devam etti. Edecek.
13 Mart 2016 tarihinde Karaman Merkez’de bir okulda görev yapan sınıf öğretmeninin, özel ders için gittiği evlerde öğrencilere tecavüzde bulunduğu iddia edildi. Savcılıkta ifadesi alınan öğretmen çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. 45 öğrenciye tecavüz nedeniyle hapisteyken, ülkenin birçok yerinden tecavüz haberleri gelmeye devam etti. Edecek.
26 Kasım 2016 tarihinde Adana Aladağ’da kız öğrenci yurdundaki yangında 11 öğrenci hayatını kaybetti. Yangının elektrik panosundan çıktığı söylendi. Panonun eski olduğu anlaşıldı. Yangın merdivenlerine açılan kapının kilitli olması nedeniyle çocuklar önce duman zehirlenmesi nedeniyle, sonra da yanarak can verdi. Yanan yurt binası ile birlikte onlarca evin gelecek umutları yandı. Yanmaya devam edecek.
Evet, çocuklarımızı yaşatamıyoruz. Onları koruyamıyoruz. Bonzai, kazalar, tecavüzler çocuklarımızla birlikte gelecek umudumuzu da yokediyor.
SON SÖZ: Çocuklarına 23 Nisan’ı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş gününü armağan eden bir ülke, hergün onlarca, duyarsızlık neticesinde ortaya çıkan, kaza ile umutsuzluğa teslim olamaz.
