14 Mart biz hekimler için çok anlamlıdır.Bu günde, hekim olmanın ve hastalarımıza hizmet edebilmenin onurunu yaşarız.
Ülkemizde batılı anlamda ilk tıp okulu olan Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire, 14 Mart 1827’de İstanbul’da açılmıştır. 1919 yılının 14 Mart günü ilk kez Tıp Bayramı yapılmıştır. İşgal altındaki İstanbul’da Tıbbiyeliler tepkilerini bu şekilde dile getirmişlerdir.
1976’dan bu yana Tabip Odaları 14 Mart’ı içine alan haftayı, “Sağlık Haftası” olarak değerlendirmektedir.Bu yıl, tıp bayramını öncekilerden daha farklı ve daha sorunlu karşılıyoruz.
Türkiye’de sağlık alanındaki göstergelerin giderek bozulduğu bir ortamda bayramdan söz edilebilir mi?
Geçtiğimiz aylarda açıklanan UNICEF raporuna göre Türkiye, sağlıkta dünyanın en zayıf 20 ülkesi arasında bulunmaktadır. Bu raporda her ülkeye puan verilmiştir. Puanlama on üzerinden yapılmış ve Türkiye’nin puanı, birin de altında kalmıştır. Sağlıkta Türkiye gibi 0.5 ve daha aşağı puan alan Irak, Liberya, Nabibya, Botsvana gibi ülkelere baktığımızda, durumun çok acıklı ve aşağılayıcı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu puanlar, birçok göstergeye bakılarak verilmektedir. Bunlardan birincisi, sağlık harcamalarının toplam kamu harcamalarındaki oranı, yani bütçede sağlık için ayrılan paydır. Türkiye’de bu oran 1990 yılında yüzde 4.7 iken, bu yıl içinde yüzde 2.4’e kadar gerilemiştir. Oysa bu oran İtalya’da yüzde 11, ABD’de yüzde 21, Yunanistan’da yüzde 7, İngiltere’de yüzde 15 düzeyindedir.
Türkiye’de hekim başına 4 bin 435 hasta düşmektedir. Avrupa Birliği ortalaması ise hekim başına bin hasta düzeyinde bulunmaktadır. Ülkemizde hekimlerin payına düşen hasta sayısı her yıl artmaktadır. Ancak, hekimlerin aldığı maaşlar ne yazık ki yıllar içerisinde giderek azalmıştır. En üst kademedeki uzman bir hekimin 1991’de yaklaşık 1100 dolar düzeyinde olan maaşı, 2003’de 500 dolara kadar düşmüştür.
Tıp eğitimi en pahalı eğitimlerden biridir. Büyük masraflarla yetiştirilen hekimlerin el üstünde tutulması gerekirken, düşük maaşlar ile konumları iyice zayıflatılmıştır.
Türkiye’nin, sağlık alanında bu kadar geri kalması çok düşündürücüdür.
Dünyada kendi insanına, sağlığına ve büyük özveriyle hizmet sunan hekimine, hemşiresine, sağlık görevlilerine önem vermeyen bir başka düzen daha var mı?