32 yıl süren tıp mesleğimin büyük bir bölümü Acil Servislerde geçti.
Binlerce, onbinlerce hastaya baktım.
Ağrısı olan, bulantısı, kusması, yanması olan birçok hastamın yakınmasını dinledim.
Bir insanın ağrısını, acısını nasıl dindirebileceğimi bildiğimden, işimi büyük zevkle yaptım.
Ağrının en büyüğü böbrek taşı düşürürken çekilir.
Bu, öyle şiddetli bir ağrıdır ki, insan vücudu, kendine ait olmayan bir taşı kapı dışarı ederken hem ağrı, hem de kasılma sayesinde müthiş bir sancı yaşar.
İşte, ben de geçtiğimiz üç gün boyunca bu sancıyı yaşadım.
Gerçeği söylemek gerekirse, kimsenin yaşamak istemeyeceği türden bir sancıymış.
Acil Servis’te, bir yandan kıvranıp, hasta muayene yatağında doktorumun bana sorduğu soruları yanıtlarken, aklıma Steve JOBS’un ölüm döşeğinde iken kaleme aldığı son yazısı geldi.
Bakın ne diyor Apple kurucu ortağı ve CEO’su, 56 yaşında ölen Steve JOBS:
“İş hayatında, büyük başarılara ulaştım. Kimilerinin gözünden hayatım, başarının timsali. Fakat, işin dışında çok az neşem oldu benim. İşin sonunda, zenginliğim ve alışmış olduğum, hayatın bana getirdiği tek gerçeklik.
Ölümle yüzleştiğim şu anda yatağımda uzanıp, hayatımı gözlerimde canlandırırken, fark ettim ki, gururlandığım şöhretim ve servetim, ölümün karşısında ne kadar da manasızmış.
Arabayı kullanmak için, size para kazandırması için, birilerini işe alabilirsiniz.
Ancak, hastalığınızı taşıması için, kimseyi işe alamıyorsunuz.
Kaybedilen maddi şeyler bulunabilir veya yerine başkası konur. Fakat, kaybedildiğinde bulunamayacak veya yeri dolmayacak tek şey var: O da “Hayat.”
Şu an;
Hayatınızın hangi sahnesinde olursanız olun. Zaman ile, o sahne perdesinin kapanması ile yüzleşeceksiniz.
Tavsiyem:
Ailenize, eşinize, arkadaşlarınıza, çok kıymet verin ve sevin. Kendinize iyi davranın ve insanlara değer verin. Yaşlandıkça ve ümit ediyorum akıllandıkça, fark ediyorsunuz ki; 300 dolarlık saat de, 30 dolarlık saat de, aynı zamanı söylüyor.
İç huzurun bu tarz şeylerle elde edilmediğini anlıyorsunuz.
İster first class, ister ekonomi uçun; bilin ki, o uçak düşerse siz de düşeceksiniz.
O yüzden umut ederim ki, şunu anlarsınız: kahkaha attığınız, sohbet ettiğiniz; şarkılar söylediğiniz, kuzeyden-güneyden, doğudan-batıdan, cennetten ve dünyadan, konuştuğunuz ahbaplarınız, dostlarınız, eski arkadaşlarınız, anneniz, babanız, erkek kardeşiniz, kız kardeşiniz varsa; bilin ki gerçek mutluluk onlarmış…
Çocuklarınızı zengin olması için eğitmeyin, onları mutlu olmaları için eğitin. Böylelikle büyüdüklerinde, her şeyin fiyatını değil, değerini bilirler. Yemeğinizi ilacınız gibi yiyin. Aksi halde ilacı yemek yerine yersiniz. Sizi seven kişi, sizi asla bırakmayacaktır. Bırakmak için yüzlerce neden saysa da, mutlaka sizde kalmak için sebep bulacaktır.
Bilin ki, insan ile insan olabilmek arasında, çok büyük fark var ve bunu anlayan çok az insan var. Doğduğunuzda sevildiniz ve ölürken de sevileceksiniz. Bu arada kalan zamanı başarmak zorundasınız.
Hayattaki en iyi altı doktor, güneş ışığı, dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, kendine güven ve arkadaşlar.
Bunları hayatınızın her evresinde muhafaza edin ve sağlıklı bir ömrün tadını çıkarın.”
SON SÖZ: Sağlıklı ömrün tadını çıkarın. Geç kalmadan.