Geçtiğimiz hafta çok konuşuldu.
CHP Tüzük Kurultayı öncesinde ve sonrasında çok sık gündeme geldi:
Önseçim.
Neden bu kadar gündemde ?
Neden bu kadar önemli ?
Öncelikle, şunu ifade ederek yazıma başlamak isterim:
Bu satırların yazarı önseçimin, demokrasinin olmazsa olmazı olduğuna inanmaktadır. Dahası, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde İzmir 2. Bölgeden CHP Adayı olabilmek için önseçim yarışına girmiş ve Aday olmayı başarmıştır.
Nedir ön seçim ?
Ön seçim, genel seçimde aday gösterilecek kişileri belirlemek için, bir parti üyesi olan belli sayıdaki delegenin katılmasıyla yapılan seçimdir.
Ön seçimin demokrasinin temel vazgeçilmezi olduğu ortadadır. 3 temel faydası vardır:
Birincisi halka sağladığı faydalarıdır.
İkincisi kent ve ülkeye.
Üçüncüsü de adayın kendisi için önemli bir sınavdan geçmesi ve bu işi yapıp yapamayacağını görebilme olanağı bulmasıdır.
Bunlara sırayla bakalım:
Birincisi, aday olmak isteyen kişi kendi çalışmalarını, birikimini, heyecanını, arzusunu aday olduğu görev için halkın talepleriyle birleştirmelidir.
Ön seçime hazırlanan aday sokak sokak, cadde cadde, köy köy gezmek zorundadır. Bölge halkı ile kucaklaşır ve kenti, insanlarını tanımaya başlar.
Dernek, sendika ziyaretleri, muhtar ile temas, bölgenin akil insanları ile tanışma sonucunda aday, alanın sorunlarını ve çözüm yollarını anlamaya başlar.
Adayın eğitimi, birikimi, enerjisi, heyecanı yeterliyse halkın beğenisini kazanmaya başlar ve çıktığı “halk tartısında” ölçülüp biçilmeye başlar.
Ön seçim çalışması, gerçek bir takım oyunudur.
Masraflıdır. Zaman alır.
Sevdiklerinin, ailenin ve en önemlisi de kendinin bu işi yapıp yapamayacağına karar verebilmek için iyi bir sınav alanıdır.
Kenti, bölgeyi tanımayan, insanların önceliğini bilmeyen, hatta aynı şehirde bile yaşamayan onlarca Milletvekili yanlış yerleştirme nedeniyle etkisiz kalmakta, zaman içerisinde heyecanını da yitirerek sadece “el kaldıran, indiren birey” haline gelmektedir.
Ön seçim, sokaktır.
Sokak, sorunların yaşandığı alandır.
Sokak, çözümü de bilir.
Sokakta var olan Milletvekili, sokakta kalan Başkan, halkın gönlünde taht kurabilir. Çünkü sokakta sadece başarılı olan kalabilir.
Özgüvenini kaybetmiş olan, Meclis’te veya Başkanlıkta gösterdiği performanstan memnun olmayan kişi sokaktan kaçar. Sokaktan kaçan, artık başarısız olmaya mahkumdur.
SON SÖZ: Önseçim demokrasinin olmazsa olmazıdır Ön seçimden korkanlar sokağın tadını, sokağın bereketini ve sokağın adaletini bilemez.