Dördüncü sanayi devrimine geçiş süreci devam ediyor. Sağlık alanında da 4.0 devrimine tanık olmaktayız. Sağlık 4:0 ile birlikte, bilim ve teknolojide özellikle de, biyoloji ve tıp alanında büyük değişimler ortaya çıktı.
Dördüncü Sanayi Devrimi’yle birlikte sağlık kuruluşları, hizmetlerini gereken her yere ulaştırabilen, son teknolojilere sahip, kişiye özel tanı ve tedavi sunabilen inovasyon merkezleri haline gelmeye başladı.
SAĞLIK 4:0 NEDİR ?
Sağlık 4:0, Endüstri 4:0 devriminin, sağlık sektöründeki izdüşümüdür.
Sağlık 4:0, e-sağlık, teletıp, mobil sağlık, dijital hastane, robotik sağlık, büyük veri ve yapay zeka gibi uygulamaların sağlık hizmetlerinde kullanılması anlamına gelir. Diğer bir anlatımla; teletıp araçları, robotlar, yapay zekalı yazılımlar, akıllı telefonlar, web sayfaları, mesajlaşma servisleri, tabletler, kablosuz portatif cihazlar, hasta takip sensörleri ve uygulamalar aracılığıyla 7/24 ve coğrafi mekandan bağımsız olarak sağlık hizmeti verilmesi, sağlıkla ilgili veri aktarımı ve sağlıkla ilgili iletişimin sağlanmasıdır (Taşkın Kılıç, 2018).
ROBOTLAR AMELİYAT YAPABİLİR Mİ ?
ABD’nin Georgia Teknoloji Enstitüsü uzmanları geçen aylarda “bateri çalan robot kol” icat ettiklerini duyurdu.
Daha önce de Columbia Üniversitesi’nde “ütü yapabilen bir robot kol” geliştirildiği açıklanmıştı.
İki araştırmanın ortak paydasında “İnsan el ve kol becerilerine en yakın ve en hassas hareketleri sürekli olarak hatasız tekrarlayabilen robotlar geliştirme” amacı bulunmaktadır. Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden Gil Weinberg, bu tür robotların ileride “en küçük hatayı kaldırmayan ameliyatları tekrar tekrar gerçekleştirebilen robotlar geliştirilebileceğini” söylüyor.
Robotlar cerrahide uzun süredir kullanılıyor. Örneğin Amerikalı Intuitive Surgical’ın geliştirdiği Da Vinci adlı ameliyat robotu Türkiye’de 30’a yakın ameliyathanede bulunuyor ve mikro cerrahi operasyonları için kullanılıyor.
Allied Market Research’ün araştırmasına göre ABD’de robot cerrahi ile birlikte ameliyat sonrası enfeksiyonlarda yüzde 4,5 azalma kaydedildi. Robotlar sayesinde hassas ameliyatların hatasız yapılması hastaların hastanede kalma süresini de 1,5-2 gün kadar azalttı.
DOĞRU TANI VE TEDAVİ
Sadece cerrahi değil bütün tıp ve sağlık hizmetlerinde büyük değişimler yaşanıyor. 3 boyutlu yazıcılardan biyoteknolojiye, endüstriyel internet uygulamalarından Büyük Veri’ye kadar 21’inci yüzyılın ön plana çıkan, hatta pek çok uzman tarafından “Dördüncü Sanayi Devrimi’ne yol açacağı” belirtilen teknolojiler, tıp alanında köklü değişiklikler yaratmaya başladı.
Genetik haritaları ortaya çıkaran testler ve ileri tarama ve görüntüleme teknikleriyle daha isabetli tanılar konuyor ve tedaviler uygulanıyor.
KİŞİYE ÖZEL
Yeni teknolojiler insanları kendi sağlıkları konusunda daha bilinçli hale getirirken sağlık alanında önemli kaynak tasarrufu ve maliyet avantajı yaratabilir.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) sağlık sektörü uzmanı Arnaud Bernaert, “Eskiden tıpta bir ilaç üretir veya hastalığa tedavi aranırken onlarca yöntem denenir, para ve zaman savrulur giderdi. Şimdi Büyük Veri ve analiz yazılımları sayesinde aynı konudaki milyonlarca vakanın incelenmesi sonucu oluşan protokolleri uygulayarak her hastaya özel tedavi yöntemi belirlenip tıbbi hata ve kayıpları en aza indirmek mümkün” diyor.
Kişiye özel tedaviler şeker, kalp ve kanser gibi her yıl milyonlarca insanın ölümüne yol açan hastalıklarda kritik önem taşıyor. 3 boyutlu yazıcılarda kök hücrelerle doku üretimi konusunda sağlanan ilerleme ile yakında kişiden alınan hücrelerle örneğin Tip-1 diyabet hastalarına yeni bir pankreas, böbrek yetmezliği çekenlere yeni bir böbrek, derisi yananlara yeni bir deri, hatta kalp sorunu yaşayanlara yeni bir kalp üretmek mümkün olacak.
Kanser tedavilerinde ileri görüntüleme teknolojileri ve geçen ay ABD’nin Duke Üniversitesi’nin duyurduğu kanserli hücreleri işaretleyen akıllı kimyasallar sayesinde kanserli hücrelerin tam yeri tespit edilebilecek, hastanın gereksiz yere çok sayıda ameliyata girmesi engellenebilecek.
SON SÖZ: Herşey insan için. Peki, insanın yerini robotlar alabilir mi ?