Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini öngören anayasa değişiklik oylaması tamamlandı. Halkoylamasında 1 milyon 379 bin 846 oy farkıyla yüzde 51.4 ile “evet” çıktı.
Cumhurbaşkanı “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dese de 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde toplam yüzde 61.4 oy alan AKP – MHP bloğu büyük bir darbe aldı. 1 Kasım seçimlerine göre 10, 7 Haziran 2015 seçimlerine göre ise 6 puan geride kaldı.
İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Muğla, Denizli, Aydın, Antalya, Zonguldak, Balıkesir, Manisa, Mersin, Adana, Artvin, Ardahan, Ağrı, Van, Hakkari başta olmak üzere 33 il, “hayır” dedi. Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya’da çıkan oy oranları, AKP’nin 1 Kasım seçimlerinde tek başına aldığı oy oranının bile altında kaldı.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) son dakikada, tam da yarış devam ederken, “mühürsüz pusula ve zarfları” geçerli sayması beni yıllar öncesine götürdü.
Dünya tarihinin gördüğü gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olan Diego Maradona’nın “Tanrı’nın eli” hikayesini bilmeyen yoktur. 1986 Dünya Kupası’nda İngiltere’ye eliyle attığı meşhur gol. Bu maç için Maradona “bu, bir takımı yenmek değil, bir ülkeyi yenmek” demişti.
Anımsayalım:
51. dakikada Maradona topu orta saha civarından aldı. Hoodle’ı geçti. Valdona ile duvar pasına girdi. Havalanan topu Shilton’un rahatça alması beklenirken Maradona, kendisinden beklenmeyecek kadar yükseldi ve kafasını sol yumruğuna siper ederek Shilton’un önünden topu elle ağlara yolladı. Bugün de maçın sonucu elbette değişmedi. Ancak, dünya futbol tarihi, maçın skoru ya da kazananından çok bu golü ve Maradona’nın yaptığı sahtekarlığı anımsıyor.
İşte, 16 Nisan 2017 Referandum oylaması da yıllar sonra evet, hayır oranlarından, oy kaybından çok, YSK gibi bir makamın yaptığı şaibe ile anımsanacak.
YARINI İYİ OKUMAK
AKP umduğu, beklediği büyük çoğunluğu bulamadı. MHP desteğine rağmen alınan bu sonuç, AKP’nin oylarının yüzde 44’ler ve altına indiğini göstermektedir.
Dünyada ilk defa bir referandum ile devlet yapısı değiştirilip yeniden kurulmaktadır. Bu da üstelik halkın yarısının oylarıyla yapılmaktadır. Oysa devlet hepimizindir. Bu değişimi istemeyen, ülkenin yarısının bu süreci reddetmesi sürecektir. Önümüzdeki dönemde bu gerçeği kabul edenler, önemseyen ve okuyabilenler Türkiye’nin geleceğinde söz söylemeye devam edecektir. Bu gerçeği göremeyen anlayış, tüm ülkeyi kucaklamaya hala hazır olmadığını göstermektedir.
SON SÖZ: Gelecek çok daha aydınlık olacaktır. Bu aydınlığa 16 Nisan 2017 referandum sonucunu iyi okuyan, halkın hassasiyetlerini, değerlerini, kararlarını iyi değerlendiren yeni yüzler, yeni liderler ile kavuşabiliriz.
