12 EYLÜL’DEN 15 TEMMUZA NE DEĞİŞTİ ?

0
2061
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Türkiye 12 Eylül 1980 sabahı, darbeyi erken saatlerde TRT Radyo’dan Hasan Mutlucan türküleri ile öğrendi.

Aynı yıl Tıp Fakültesi’ni kazanmıştım. O sabah, İngilizce dil sınavı vardı ve Ankara Sıhhiye’de bulunan Hacettepe Üniversitesi’ne gitmeye hazırlanıyordum. Hazırlık sınıfını geçebilmem için bu sınav çok önemliydi.

Darbe ile birlikte gün boyunca sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Babamla sabah sabah tartıştığımı anımsıyorum.

“-Nasıl olur ? Benim sınavım var. Bu sınavı kaçırırsam ben ne yaparım ?”

“-Düzelir, elbet” diyordu babam.

“-Sınavı daha ileri tarihte yaparlar”

Evet, sınav ileri bir tarihte yapıldı.

Peki, düzeldi mi ?

Tabii ki hayır. Aradan geçen 36 yıl içerisinde düzelmediğini, düzelemediğini 15 Temmuz akşamı gördük.

36 YILDA NE DEĞİŞTİ ?

Darbeyi ve olan biteni, 36 yıl önce tek bir radyo kanalından öğrendik. Şimdi, yüzlerce kanaldan bırakın öğrenmeyi, canlı canlı izliyoruz.

Kapı komşularımızla gizliden gizliye konuşurken, ne düşündüğümüzü akrabalarımızla bile paylaşamazken, şimdi twitter, facebook, whattsap, instagram sayesinde tüm dünya, ne düşündüğümüzü, hatta ne hissetiğimizi bile öğrendi.

12 Eylül darbesi ile sokağa çıkma yasağı gelmişti. Ankara Keçiören’deki evimizden gün boyu çıkamamıştık. Akşam saatlerinde Atatürk Çocuk Yuvası kapısının hemen önünde bekleyen askerlerden izin alıp fırına gitmiş ve birkaç ekmek alabilmiştik.

15 Temmuz akşamı da sokağa çıkma yasağı gelmişti ama buna ne uyan, ne de ciddiye alan oldu.

Daha neler neler değişmişti ?

Darbe haber alınır alınmaz eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı sırayla televizyonlara bağlanıp, aynı ifadelerle darbe karşıtı konuşmalar yaptı.

Darbe olasılığını, kalkışmayı ilk olarak canlı yayında Başbakan Binali Yıldırım’dan öğrendik. Kendisi de eş, dostlarından öğrenmişti.

Sayın Cumhurbaşkan’ımız da eniştesinden haber almıştı.

36 yıl sonra gelen darbede belki de en büyük değişim, I. Ordu Komutanı başta olmak üzere darbeye ilk andan itibaren karşı çıkan askerlerin olmasıydı.

Sadece 12 Eylül darbesi değil, dünyadaki tüm darbelere baktığımızda, tarihe not düşebileceğimiz bir değişiklik de, ilk andan itibaren Başbakan ve Cumhurbaşkan’ımızın nerede olduklarının açık seçik tüm Türkiye tarafından bilinmesiydi. Belli ki başımızdakiler, korkusuzdu.

Darbe mi, değil mi?

Kim bunlar ?

Tiyatro mu ? Senaryo mu ?

Bunlar tartışılırken, Cumhurbaşkan’ımız halkı sokağa çağırdı. Gezi’de sokağa tepki gösteren Sayın Erdoğan bu sefer halkı demokrasiye sahip çıkmaya çağırdı.

Halkın özgür yaşama umudu, seçilmişlere sahip çıkma arzusu, kendi iradesine sahip çıkması belki de 36 yıl sonra gelen en önemli değişim oldu.

GELECEK VE SORULAR

TBMM’ni bombalayan, masum insanlara ateş açan FETÖ üyesi darbecilerden kurtulan Türkiye şunları da sorgulamalıdır:

36 yıl geçmesine rağmen neden düzelmedi ?

Nasıl olur da darbelere karşı demokrasimizi, geleceğimizi koruma altına alamadık ?

Askeri vesayeti kaldırdığını söyleyenler, ülkemizi neden ve nasıl oldu da FETÖ vesayetine soktu ?

Devletin yaptığı her sınav nasıl olur da şaibeli ve tartışmalı olur ?

Üniversiteler, yargı, ordu, bakanlıklar kısacası devletin tüm kademeleri için başarı kriteri sadece belli inanca, belli gruba dahil olmak mıdır ?

İnsanların iyi vatandaş olmak için ille de bir cemaate, bir gruba, bir derneğe üye olması mı gerekir ?

SON SÖZLER: Önümüzdeki süreç çok önemlidir. 12 Eylül’den ders alınamadığı ortadadır. 15 Temmuz’dan ders almak için önümüzde çok iyi bir fırsat vardır. Sadece askeri vesayet değil, Türkiye’nin çağdaş dünyada yerini alabilmesi için her türlü vesayetten kendisini kurtarması gerekir. Bunu yapabilecek halk iradesi vardır.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Paylaş
Önceki İçerikDARBE PSİKOLOJİSİNDEN ACİLEN ÇIKMALIYIZ
Sonraki İçerikATATÜRKÜ ANLAMAK
Dr. Ülkümen Rodoplu
Dr. Ülkümen Rodoplu, evli ve 2 çocuk babasıdır. Aile, iş ve akademik yaşamındaki başarılarının yanı sıra, tüple dalış, uzun mesafe koşu ve Motor Touring– Harley Davidson gibi ilgi alanları bulunmaktadır. Yaşamının her alanında “proje“üretme” ve “eylem” konusuna önem veren Dr. Ülkümen Rodoplu “Daha Çağdaş bir Türkiye” için değer katacak çalışmalarda bulunmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here