SOYKIRIM‏

0
2134
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Türk ulusunun başında adeta Demokles’in kılıcı gibi tutulan “Ermeni Tehciri”, yine gündeme geldi. Bu konu Türk halkının yıllardır nefeslerini tutarak izlediği bir olay halini aldı. Her seferinde sonuç hüsran oldu.

ABD’de Başkan, “soykırım” dedi mi, demedi mi ?

Bu yıl da demedi.

Oh; şükürler olsun.

Bu sefer Demokles’in kılıcı Almanya’nın elindeydi.

1914 tarihinde müttefikimiz olan Almanya. Bir soykırım varsa en az bizim kadar sorumluluğu olan Almanya. Tehcir yanlış bir kararsa, bu yanlışta en az bizim kadar sorumluluğu olan bir Almanya.

Belli ki masada pazarlık yapılacak bir önemli konu var. Bunu önümüzdeki günlerde birlikte göreceğiz.

1915 YILINDA NE OLDU ?

1915’deki zorunlu göç kararı, fiiilen ortaya çıkan isyan ve düşman orduyla işbirliğine karşı alınan ve günün şartları içinde kaçınılmaz olan bir karardır.

29 Ekim 1914’te Osmanlı İmparatorluğu, Alman-Avusturya bloku yanında savaşa girdi. Alman Genelkurmayı’nın ikna ettiği Başkumandan Vekili Enver Paşa, ilk anda Rus cephesine saldırmıştı. Ne askerimizi sevk edecek yol, ne de askeri kış savaşına hazırlayacak yeterli donanım vardı.

Genç ve seçkin askerlerimizi, Ruslar değil, ağır kış koşulları telef etti. Çekilen kolordumuzun yarattığı boşluğu doldurmak için ilerleyen Rus ordularına, Ermeni komitaları öncülük ediyordu. Ermeni komitaları bölgedeki Müslüman halka karşı çok gaddar davrandı; katliamda bulundu. Öncü Ermeni komitalarının bu acımasızlığını bizzat Rus Genelkurmayı belgeleriyle doğrulamaktadır.

Birinci Dünya Savaşı’ndaki ilk yenilginin ardından, istilacı ordulara gösterilen silahlı Ermeni desteği, Alman Genelkurmayı’nın da ısrarlı önerileriyle tehcir (zorunlu göç) kararının alınmasına sebep oldu.

Tehcir süresince bir kısım idareci, sürgün edilenlere karşı sorumsuz ve genelde beceriksizce davrandı; birçok yerde intikamcı unsurlar yağma olaylarına girişti. Ulaşımdaki olanaksızlıklar da eklenince, istenmeyen olaylar zinciri karşılıklı acılar, Mütareke döneminde de sürecek karşılıklı çatışmalar devam etti.

SOYKIRIM OLARAK TANIMLAMA DOĞRU MU ?

Acaba, Osmanlı Hükümeti’nin almış olduğu bu “Yeniden yerleştirme – Relocation” kararı bir soykırım suçu oluşturur mu?

Soykırımı bir suç olarak tanımlayan hukuksal görüş, kaynağını 1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nden almaktadır. İnsanlık bir 2. Dünya Savaşı’na tanık olmuş ve bu esnada da Nazi Almanyası’nın Yahudilere karşı yürüttüğü soykırım politikasının insanlık dışı görüntülerinin bir daha yaşanmamasını sağlamak için bu Sözleşme hazırlanmıştır.

Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin 2. Maddesi soykırımın tanımını şöyle vermektedir:

Madde 2: Bu sözleşmeye göre soykırım, bir millî, etnik, ırkî veya dinî gruba, grup niteliğiyle, kısmen veya tümüyle, yok etmek kastıyla, aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesidir:

Grubun mensuplarını katletmek,

Grubun mensuplarına ciddî bedensel ve psikolojik zarar vermek,

Grubun maddî varlığının kısmen veya tamamen yok olmasına yol açacak hayat şartlarına kasten tabi tutmak,

Grup içinde doğumları önlemek amacıyla önlemler dayatmak,

Grubun çocuklarını bir başka gruba zorla nakletmek.

Bu tanımlamadan sonra soykırım iddiasına en güzel yanıtı, Mustafa Kemal Atatürk’ün açıklamasıyla verebiliriz:

“Ermeni ahalisinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamazlar. Bize karşı yapılmış olan iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve bunlardan çoğu, şayet İtilaf devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasa idi, evlerine dönmüş olurlardı.”

SON SÖZ: Tarihçilerin, bilim insanlarının tartışıp, doğru karar vereceği “soykırım iddiası” 78 milyonluk bir ülkeyi zaman zaman siyasi ve sosyal baskı altına almaktadır. Bu baskı ile baş edebilmenin tek yolu, bilim ve bilimsel çalışmaya uygun davranmaktır. Onlarca yıl bu konuyu yokmuş gibi gören, ders kitaplarına almayan, okullarda, üniversitelerde konuşulmasının önünü açmayan anlayış, karşı tez oluşturabilme konusunda sınıfta kalmıştır. Asıl sorun da budur.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Paylaş
Önceki İçerikHOŞGELDİNİZ SAYIN Dr. RECEP AKDAĞ
Sonraki İçerikYaz Geldi, Boğulmalara Dikkat
Dr. Ülkümen Rodoplu
Dr. Ülkümen Rodoplu, evli ve 2 çocuk babasıdır. Aile, iş ve akademik yaşamındaki başarılarının yanı sıra, tüple dalış, uzun mesafe koşu ve Motor Touring– Harley Davidson gibi ilgi alanları bulunmaktadır. Yaşamının her alanında “proje“üretme” ve “eylem” konusuna önem veren Dr. Ülkümen Rodoplu “Daha Çağdaş bir Türkiye” için değer katacak çalışmalarda bulunmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here