BİBER GAZI, LİMON VE SU (Oleoresin Capsicum)
Halk arasında “biber gazı” olarak bilinen gazın kısa adı OC‘dir. İçeriğinde
bulunmaktadır. Polisler bu gazı, genelde kitle gösterilerinde topluluğu etkisiz
hale getirmek için kullanmaktadır. Ağız, burun, göz ve deriye etki etmektedir.
İçlerinde kimyasal çözücüler, itici gazlar vardır.
Biber gazı, göz yaşartıcı bombaya nazaran daha etkilidir. Yakıcı etkisi olan bir
maddedir. Biber gazına maruz kalınması gözlerde yanma, kızarma, yaşarma, geçici
körlük, gözün kornea adı verilen bölgesinde duyarlılıkta artışa neden
olabilmektedir. Burunda yanma ve burun akıntısına yol açar. Ağız içinde ve
ciltte iltihabi reaksiyona bağlı olarak acı, yanma ve hassasiyete neden
olabilir.
Biber gazı acı vermesi, birinci derece yanıklara neden olabilmesi ve vücuttan
temizlenmesinin zor olması nedeniyle polis tarafından tercih edilmektedir.
Biber gazının yüksek dozlarda sıkılması, bronşlarda tahrişe neden
olabilmektedir. Bu durumda uzan süren öksürük, bronşlarda kasılmaya bağlı nefes
darlığı ve akut akciğer ödemi görülebilir. Özellikle astım hastası olanlar biber
gazına bağlı olarak, solunum yetmezliğine girebilir. Biber gazının uzun dönem
etkileri hakkında ise henüz yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Biber gazının etki süresi 20 dakika ile 2 saat arasında değişmektedir. Etkisinin
bu kadar uzun sürmesinin nedeni, deriden emildikten sonra sinir uçlarında
birikip yavaş yavaş salınmasıdır.
İLKYARDIM
Biber gazına maruz kaldıktan sonra üstünüzdeki kıyafetleri çıkartıp
dayanabileceğiniz soğuklukta suyla duş alın.
Kıyafetleri yıkarken güçlü deterjanlar kullanın. Bunun nedeni bu kimyasalların
toksik etkili olmaları ve siz onları temizlemediğiniz sürece sizi ve
etrafınızdakileri zehirlemeye devam etmeleridir.
Temizlenene kadar vücudunuzun herhangi bir bölgesine, diğer insanlara ve
mobilyalara dokunmayın.
Etkilenen küçük bölgeler için mineral yağı denilen sıvı parafin veya sıvı
vazelin kullanılabilir. Sıvı vazelini küçük bir bez parçasına sürün ve bunu
etkilenen bölgeye tatbik edip zaman geçirmeden alkol ile temizleyin. Bu arada
vazelinin deride 30 saniyeden uzun süre kalmamasına dikkat edin. Daha uzun süre
kalması kimyasalların etkisini artırabilir.
Biber gazına maruz kalınması sonrası, ‘limonlu ilkyardımın’ etkisinin olmadığı
belirlenmiştir. Biber gazının temas ettiği derinin en az 10 dakika veya daha
uzun süre su ve sabun ile yıkanması ve temizlenmesi gerekmektedir.
Göz temasında yine en az 10-15 dakika süreyle suyla temizlik şarttır.
Kişide bilinç kaybı halinde solunumunun kontrol edilmesi ve temel yaşam desteği
uygulanması, biber gazının yutulması halinde ise, ağzın derhal yıkanması ve
ardından 112 Ambulansın aranarak Acil Servise başvurulması gerekmektedir.
PORTAKAL GAZI
(2,4,5- trikloroasetik fenoksi asit)
Bir kaç gündür Türkiye’yi sallayan olaylar yaşanıyor. Biber gazıyla yeterince
haşır neşir olmuştuk. Bugün gündeme düşen haber çok önemlidir. Doğruluğu elbette
denetlenecektir. Ama, bazı şeylerin söylentisi gerçekleşmesinden beterdir! Bu da
onlardan birisidir! Portakal Gazı ile insanlık Vietnam’da tanışmıştır. Bitki
öldürücü ve yaprak dökücü özelliğiyle bilinir. Vietnam’da vatanlarını
savunanların önemli bağlaşığı olan doğal bitki örtüsünü ortadan kaldırmak
amacıyla kullanılmıştır. Taksim Gezi’deki yeşili ortadan kaldırma kalkışmasıyla
ne de çok örtüşen bir yaklaşım değil mi?
Portakal Gazı yalnız bitkilerin değil insanların da düşmanı! Vietnam’da 400 bin
insanın ölümüne yol açtığı ve 500 bin dolayında bebeğin sakat doğmasına neden
olduğu belirlenmiş. Vietnam’da 20 milyon gallon dolayında Portakal Gazı
kullanıldığı biliniyor. Ardında bıraktığı Dioksin maddesinin de önde gelen
zehirleyici olduğunun altını çizmekte yarar var!
Bu kimyasal BM tarafından yasaklı maddeler listesindedir.
Bu satırları yazarken bir yandan da İstanbul Barosu Başkanı Ümüt Kocasakal’ı
dinlemekteydim. Portakal Gazı kullanımı iddiası ve biber gazının kimyasal silah
kullanımı sayılacağına vurgu yaptı. Çok önemli bir vurgudur.
Kimyasal silahı komşu Suriye’de arayanlar geçtiğimiz günlerde Adana’da (sarin
gazı) bulmuşlardı. Oysa, yaşamımızın neredeyse her anında kimyasal silahlarla
burun buruna yaşamaktaydık! Kolluk güçlerinin kendi toplumlarına karşı kimyasal
silah aracılığıyla savaş vermesi korkunç bir şey değil midir?