18 Yıl

0
4200
16 yıl önce, 17 Ağustos 1999 sabah 03:02'de merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan Marmara Depremi gerçekleşti. Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedilen deprem sonrası resmi raporlara göre 18 bin 373 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı ve 505 kişi de sakat kaldı. Büyük can ve mal kaybına neden olan depremde 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri büyük hasar gördü. Türkiye tarihini derinden etkileyen ‘’Marmara Depremi’’nde hayatını kaybedenler için her yıl anma etkinlikleri düzenleniyor. Depremde Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde çok sayıda ev ve işyeri yıkılmıştı. (Arşiv) (AA Arşivi - Anadolu Ajansı)
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Nazlı, Yalova’da Cumhuriyet Apartmanı’nın dördüncü katında yaşıyordu. Bundan tam 18 yıl önce, 17 Ağustos’un ilk saatlerinde, 3 ’ü birkaç dakika geçe, büyük bir patlama ile tüm dünyası karardı. Dinamit atıldı sandı. Bina üstüne yıkılmıştı. Sol bacağını oynatamıyordu. İlk dakikalarda yan odadan annesinin sesini duyabiliyordu. Korkmayın sakın, dua edin diyordu annesi. Nazlı, dua ediyordu ama sesini yükseltemiyordu. Başını biraz çevirse, ağzına, burnuna toz toprak giriyor ve zor nefes alıp veriyordu. Bu nedenle olduğu yerde, hiç kıpırdamadan yattı. Dua etti. Dua etti.

Önce annesinin sesi kesildi. Sonra ablasının, kardeşi Tuna’nın.

Tek başına öylece kaldı.

Zonguldak’lı maden işçileri tam iki gün sonra Nazlı’yı bulunca, gözüne gelen ışık sayesinde hayatta olduğunu anladı.

“Nazlı, korkma. Seni buradan çıkartacağız. Ancak, bu, biraz zaman alacak. Sol bacağın üzerinde büyük bir beton kolon var. Bunu kaldıracaklar. Ben de bu arada sana serum takmak zorundayım. Bu serum sayesinde kurtulacaksın. Böbreklerin sağlam kalması için bu serumu takmak zorundayım.”

Nazlı’nın bacağını kesmek zorundaydık. Yoksa ölecekti. Kesersek, Nazlı kurtulabilirdi. Ancak, Zonguldak’tan gelen işçiler, “Asla, doktor bey, asla. Buna izin veremeyiz. O’nu biz bulduk. Kurtardık. Şimdi, üzerindeki betonu da kırdık mı, Nazlı’yı size tam, bütün veririz. Sonra, siz ne yaparsanız yapın. Biz bütün verelim, siz bacağını dışarıda kesersiniz.”

18 YILDA DEĞİŞEN YOK

17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden tam 18 yıl geçti.

Ne öğrendik ?

Aklımızda ne kaldı ?

Ders aldık mı ?

Şimdi, aynı büyüklükte deprem olsa ne olur ?

Hazır mıyız ?

Bu sorular uzar gider. Hepsinin aslında bir tek yanıtı var:

Türkiye’de hiç kimse 25 bin kişinin hayatını kaybettiği Marmara Depremi’nden gerekli dersler almadı.

Evet, hepimiz bu konuda sorumluyuz. Kadercilik deyin, umursamazlık deyin. Ne derseniz deyin; gereken dersi almadık.

Aslında, son birkaç ay içerisinde doğa bize bir fırsat tanıyor. Çanakkale’de, Karaburun’da, bugünlerde Bodrum’da, Milas’ta. “Hadi artık, aklınızı başınıza toplayın. Bir yerlerden başlayın. Hazır olun” diyor. Ne kadar dikkate aldığımız ortada.

KÜÇÜK ADIMLARLA BAŞLAYALIM

Depreme hazırlık için en önemli adım, toplumsal duyarlılıktır. Depremin bir doğa olayı olduğunu kabul ederek, bununla baş edebilmek için, doğaya hükmedebilmek için bilime ve bilimsel gerçeklere inanmak zorundayız.

Deprem ve diğer afetlerle yaşamak zorundaysak bu konunun okullarımızda ders olarak ele alınması gerekmektedir.

Deprem öldürmez, binalar öldürür. Kentlerimizi inşa ederken, kentsel dönüşümü yaparken, sağlam binalar, sağlam yapılar yanında, nefes alabileceğimiz, deprem sonrası toplanabileceğimiz alanlar yaratmalıyız.

Başta hastaneler olmak üzere, tüm kamu binalarının depreme dayanıklı olması gerekmektedir. Bunu, hemen şimdi yapmalıyız.

NAZLI YAŞIYOR

Nazlı depremin üçüncü günü kurtarıldı. Sol bacağına protez takıldı. Cumhuriyet Apartmanı’ndan kurtulan tek kişi olduğuna şükrediyor. Kutsal hemşirelik mesleğini seçti. Hayat kurtardıkça acısını unutmaya çalışıyor. İki çocuğu ve eşi ile tek katlı bir binada yaşıyor.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Paylaş
Önceki İçerikDepreme Hazırlık Evde Başlar
Sonraki İçerikAlperen Neden Öldü?
Dr. Ülkümen Rodoplu
Dr. Ülkümen Rodoplu, evli ve 2 çocuk babasıdır. Aile, iş ve akademik yaşamındaki başarılarının yanı sıra, tüple dalış, uzun mesafe koşu ve Motor Touring– Harley Davidson gibi ilgi alanları bulunmaktadır. Yaşamının her alanında “proje“üretme” ve “eylem” konusuna önem veren Dr. Ülkümen Rodoplu “Daha Çağdaş bir Türkiye” için değer katacak çalışmalarda bulunmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here